Herkese yeniden merhabalar. Bugün sizlere dün izlediğim Açlık Oyunları serisinin son filmi Alaycı Kuş dan bahsedeceğim. Öncelikle bu serinin benim için öneminden bahsedeyim. Bu kitabın çevirmeni benim annem. Ve bu seriyi ilk çevirmeye başladığında ben 6-7 yaşındaydım. Resmen beraber büyüdük. O yaşlarımdan itibaren hayatımda hep Katniss vardı. Hep o seriyi okumak istedim. Gerek standlarda konuşulması (kitap fuarında) gerekse annemin uğurum diye bahsetmesi beni özellikle kitaba itti. Sonunda okumaya başladığım gün gerçekten büyüdüğümü hissettim. Ve okuduğum aslında ilk tam anlamıyla "romandı". Serinin son kitabında bitirmek istemediğimi hatırlıyorum. (Bi aralar sırf Katniss'e özendiğim için ok dersi almak istedim. Bir gün mutlaka öğreneceğim)Annemin Açlık Oyunları'nın çevirmeni olması demek senin de "Aa bu kız Açlık Oyunları'nı çevirmeninin kızı!" diye anılman demekti.
İnanın bundan aşırı derecede zevk alıyorum. (Artık bazıları "kuzu" diyor ama neyse😂) Konudan bahsetmeyeceğim çünkü spoiler olur. Ama kitabın konusunu merka edenler benim bu kitap ile ilgili olan yazımı okuyabilirler. Birinci filmi annemden gizli evde izledim. İkinci filmi arkadaşım Mert ve annem ile ve son filmi dün annemle izledim.
Filmde gözyaşı döktüğüm gibi yerimden fırladıdığım yerlerde oldu. Sonunda ise şaşkınlıktan dilim tutuldu. Ama çok garip bişey olduğundan değil. Annemin deyişiyle "bir efsane bittiği için" şaşkına döndüm. Filme 5/5 puan verdim ve favorilerime ekledim.
Yorumlar
Yorum Gönder